Orijinal adı “Cinémathèque Française” olan Fransız Sinematek, dünya genelinde sinema; film, belge, obje olarak en büyük arşive sahiptir. Bu sinematek Paris’te bulunmaktadır ve burada dünyanın dört bir yanından günlük film gösterimi yapılmaktadır.
Koleksiyon, filmlerin korunması ve onarımı hususunda çalışmalar yapmış 1914 İzmir doğumlu bir öncü ile 1930’larda film toplama ve onların gösterimini yapmaya yönelik çabalar doğrultusunda genişlemiştir. Bu çabaların öncüsü; bahsi geçen kişi ise Henri Langlois‘dan başkası değildir. Langlois, arkadaşları ile birlikte aralarında Chaplin’in Büyük Diktatör filmine ait makaraların da yer aldığı birçok filmi, 2. Dünya Savaşı dönemi içerisinde Fransa’nın Nazi işgali ile karşı karşıya gelmiş olması nedeniyle yok edilme tehlikesine karşı korumuştur. Langlois için şöyle bir bakınca sinemaya olan katkısı yadsınamaz diyebiliriz.
Henri Langlois’nın Hayali Müzesi
Tabiki olayın bir de aslında bu çabalar arasında korunamamış zarar görmüş bir sürü arşiv olması gibi bir boyutu var. Zira Langlois 2. Dünya Savaşı’nın henüz başındaki zamanlarda dünyanın en büyük film koleksiyonuna sahipti. Savaştan sonra Fransa, koleksiyon için ufak bir sinema odası, mali yardım ve koleksiyonun Avenue de Messine‘deki yerine taşınması gibi birtakım yardımlarda bulundu. 1940 ve 1950’li yıllarda Fransa’nın ileri gelen sinemacılarının uğrak yeri haline geldi.
Fransız Sinematek (Cinémathèque Française), 1950’ler süresince küçük bir salondan bir başka küçük salona taşınmak mecburiyetinde kalmıştı. Çıkan bir yangın sonrasında Amerikalı mimar Frank Gehry tarafından tasarlanan ve günümüzde halen kullanılmakta olan Paris 12. bölge, Rue de Bercy‘deki yerine taşındı. Bu binanın giriş katında ise halka açık bir restaurant yer almaktadır. Film kütüphanesinin açılma amacı farklı olsa da yakın zamanda sinematek ile birleştirilmiştir.
Koleksiyon, filmlerin korunması ve onarımı hususunda çalışmalar yapmış 1914 İzmir doğumlu bir öncü ile 1930’larda film toplama ve onların gösterimini yapmaya yönelik çabalar doğrultusunda genişlemiştir. Bu çabaların öncüsü; bahsi geçen kişi ise Henri Langlois‘dan başkası değildir. Langlois, arkadaşları ile birlikte aralarında Chaplin’in Büyük Diktatör filmine ait makaraların da yer aldığı birçok filmi, 2. Dünya Savaşı dönemi içerisinde Fransa’nın Nazi işgali ile karşı karşıya gelmiş olması nedeniyle yok edilme tehlikesine karşı korumuştur. Langlois için şöyle bir bakınca sinemaya olan katkısı yadsınamaz diyebiliriz.
Henri Langlois’nın Hayali Müzesi
Tabiki olayın bir de aslında bu çabalar arasında korunamamış zarar görmüş bir sürü arşiv olması gibi bir boyutu var. Zira Langlois 2. Dünya Savaşı’nın henüz başındaki zamanlarda dünyanın en büyük film koleksiyonuna sahipti. Savaştan sonra Fransa, koleksiyon için ufak bir sinema odası, mali yardım ve koleksiyonun Avenue de Messine‘deki yerine taşınması gibi birtakım yardımlarda bulundu. 1940 ve 1950’li yıllarda Fransa’nın ileri gelen sinemacılarının uğrak yeri haline geldi.
Fransız Sinematek (Cinémathèque Française), 1950’ler süresince küçük bir salondan bir başka küçük salona taşınmak mecburiyetinde kalmıştı. Çıkan bir yangın sonrasında Amerikalı mimar Frank Gehry tarafından tasarlanan ve günümüzde halen kullanılmakta olan Paris 12. bölge, Rue de Bercy‘deki yerine taşındı. Bu binanın giriş katında ise halka açık bir restaurant yer almaktadır. Film kütüphanesinin açılma amacı farklı olsa da yakın zamanda sinematek ile birleştirilmiştir.