İlk Kız Rüştiyesi hangi padişah döneminde kuruldu ?

Normender

Global Mod
Global Mod
Selam millet!

Bugün tarih defterini biraz karıştırıp eğlenceli ama bir o kadar da ilginç bir konuya dalalım istiyorum: “İlk Kız Rüştiyesi hangi padişah döneminde kuruldu?”. Hani şimdi hepimiz eğitimden bahsederken “eşitlik, fırsat, özgürlük” diye konuşuyoruz ya, işte bu mevzu onun Osmanlı’daki ilk adımlarından biri. Konuya biraz gülelim, biraz tartışalım, biraz da “gelecek için bundan ne öğrenebiliriz?” diye bakalım.

---

1. Kız Rüştiyesi Meselesi Neden Önemli?

Bugün için “Kız çocukları da okula gitsin” demek basit geliyor olabilir ama 19. yüzyılda bu çok büyük bir devrim niteliğindeydi. Çünkü o döneme kadar kızlar daha çok ev içi eğitimle sınırlıydı. Ama işte bir padişah çıkıyor ve “durun bakalım, kızlar da eğitim görecek” diyor. Bu vizyoner kim mi? Sultan Abdülaziz.

1869’da çıkarılan Maarif-i Umumiye Nizamnamesi sonrasında İstanbul’da ilk kız rüştiyesi açılıyor. Bu, sadece kızların okula gitmesi değil; aynı zamanda toplumun geleceğini yeniden şekillendiren bir karar. Çünkü kız çocukları demek, geleceğin anneleri, öğretmenleri, hatta ileride iş gücüne katılacak bireyler demekti.

---

2. Erkeklerin Çözüm Odaklı Bakışı

Forumdaki erkek üyelerin yorumlarını hayal edebiliyorum:

- “Mantıklı, çünkü kızları eğitmezsen toplumun yarısını boşa harcarsın!”

- “O dönemde stratejik bir hamleydi. Batı’ya ayak uydurmak için kadınların eğitimine yatırım yapılmalıydı.”

- “Kızların eğitim görmesi, ailelerin ekonomik yükünü hafifletir; bir kişi daha bilgili olursa sağlık, ekonomi, çocuk yetiştirme de daha bilinçli olur.”

Yani erkekler için mesele biraz da stratejik kazanç üzerineydi. Bugün bile tartışmalarda “eğitilmiş kadın, kalkınmış toplum” mantığını sık sık duyarız.

---

3. Kadınların Empatik ve İlişki Odaklı Bakışı

Kadınlar ise meseleyi çok daha farklı hissediyor. Onlar için bu sadece “stratejik bir hamle” değil, aynı zamanda “insan olmanın hakkı” meselesiydi. O dönemde bir kızın okula gittiğini düşünsene:

- Annesi “Ben okuyamadım ama kızım okusun” diye gururlanıyordu.

- Mahalledeki komşuların ilgisi, belki de kıskançlığı başlıyordu.

- Kız çocukları artık evle sınırlı değil, toplumun parçası olabiliyordu.

Bugün forumda bir kadın üye şöyle diyebilir: “Bana göre kız rüştiyelerinin açılması sadece eğitim değil, kızların ‘ben de varım’ demesiydi.” İşte bu, empati odaklı yaklaşımın özeti.

---

4. Mizahi Bir Bakış: Osmanlı’da WhatsApp Olsaydı…

Düşünsene, Osmanlı’da WhatsApp grupları olsaydı:

- Mahalle anneleri grubunda biri yazıyor: “Ayşe’nin kızı rüştiyeye başlamış.”

- Diğeri cevaplıyor: “Aaa ders kitapları bedava mıymış?”

- Bir başkası: “Kızımı göndermeyeceğim, sonra bana da okuduğunu söylemeye kalkar!”

İşin esprisi bir yana, bu kararın toplumsal algıyı nasıl sarstığını görmek için hayal gücümüzü biraz zorlarsak bile yetiyor.

---

5. Tarihin Dönüm Noktası

İlk kız rüştiyesi açıldığında sadece İstanbul’da değil, zamanla taşrada da benzer okullar açılmaya başlandı. Bu, kadınların kamusal alana çıkışının ilk resmi adımlarından biriydi. Çünkü eğitim almak demek, hak talep etmek demekti.

Bugün hâlâ “kadınların eğitimi” konusu dünya genelinde tartışılıyorsa, Osmanlı’da atılan bu adımın önemi daha da belirgin hale geliyor.

---

6. Geleceğe Dair Tahminler

Şimdi gelin biraz da geleceğe bakalım:

- Sizce eğitim alanında yeni bir “kız rüştiyesi devrimi” daha yaşanacak mı?

- Belki de gelecekte yapay zekâ ile kız çocukları için özel eğitim modelleri geliştirilecek.

- Belki de eğitim sadece “okula gitmek” değil, tamamen sanal gerçeklik üzerinden olacak.

Ve belki de o gün geldiğinde, 19. yüzyılda açılan ilk kız rüştiyesi “eğitimde eşitliğin sembolü” olarak daha çok anılacak.

---

7. Forum Soruları: Hadi Tartışalım!

- Sizce Sultan Abdülaziz bu adımı atmasaydı, Osmanlı toplumu daha farklı bir yolda ilerler miydi?

- Kadınların eğitimi sizce daha çok ekonomik kalkınma için mi önemli, yoksa bireysel hak ve özgürlük açısından mı?

- Bugün hâlâ bazı bölgelerde kız çocuklarının eğitime erişiminde sorunlar var. Bu sorunun çözümü için stratejik adımlar mı atılmalı, yoksa empatiye dayalı toplumsal kampanyalar mı daha etkili olur?

- Eğitimde geleceğin “yeni devrimi” sizce ne olacak?

---

Sonuç

“İlk Kız Rüştiyesi hangi padişah döneminde kuruldu?” sorusunun yanıtı net: Sultan Abdülaziz döneminde. Ama mesele sadece tarihsel bir bilgi değil, çok daha büyük bir anlam taşıyor. Erkeklerin çözüm odaklı bakışıyla bu, stratejik bir hamleydi. Kadınların empatik bakışıyla ise, hayatlarına açılan yepyeni bir kapıydı.

Bugün hâlâ bu tartışmaların güncelliğini koruması bize şunu gösteriyor: Eğitim meselesi, dün olduğu gibi bugün de toplumun en hassas sinir uçlarından biri.

Peki sizce forum dostları, bundan 100 yıl sonra insanlar bugünkü eğitim sistemine nasıl bakacak? “Vay be, ne zor şartlarda okumuşlar” mı diyecekler, yoksa “Onlar bile kızların eğitimini konuşuyordu” diye mi şaşıracaklar?
 
Üst