Yeni bir çalışma, yürüyüş sırasında verilen düzenli kısa molaların, sürekli koşmaya göre metabolizmanızı daha fazla hızlandırdığını gösteriyor.
(Resim: Jacek Chabraszewski / Shutterstock.com)
Yürürken kısa bir süre durmak, metabolizmanızı aynı mesafeyi tek seferde yürümekten daha fazla uyarır. Araştırmacılar bunun arkasında ne olduğunu açıklıyor.
Yürümek ve koşmak size iyi gelecektir, buna hiç şüphe yok. İnsan vücudu iki ayak üzerinde hareket edecek şekilde tasarlanmıştır. Yürümek kollarda, göğüste, sırtta, midede, leğen kemiğinde ve bacaklarda bulunan çok sayıda kasın çalışmasını sağlar. Beyin ayrıca karmaşık hareket dizilerini koordine etmek için de eğitilmiştir.
Duyuru
Günde 10.000 adım: bir pazarlama hilesi mi?
Birçok kişi her gün 10.000 adım atma kuralını takip ediyor. Peki bu sihirli sayı nereden geliyor? Cevap sizi şaşırtabilir: Bu, 1965 yılında bir Japon şirketinin pazarlama kampanyasından geliyor. O dönemde şirket, “10.000 adım sayacı” anlamına gelen “Manpo-kei” adında bir adım ölçeri piyasaya sürdü.
Sıradan bir tanıtım olarak başlayan şey, yıllar içinde genel bir sağlık mantrasına dönüştü. Bilim insanları 10.000 adım önerisini defalarca teste tabi tuttu ve değişen sonuçlar elde etti.
Çalışma gösteriyor ki: Tüm adımlar eşit şekilde oluşturulmaz
İtalyan araştırmacılar şimdi tüm adımların vücut üzerinde aynı etkiye sahip olmadığını öne süren yeni bulgular sunuyor. Francesco Luciano ve Milan Üniversitesi'ndeki ekibi, yürüyüş molalarının süresinin enerji tüketimini nasıl etkilediğini inceledi.
Bunu yapmak için, yaşları 27 civarında olan on sağlıklı gönüllü, on ila 240 saniye arasında değişen sürelerde bir merdiven asansörü ve koşu bandı üzerinde yürüdü. Araştırmacılar, katılımcıların yürüme aşamalarından önce ve sonra oksijen tüketimini ölçtüler.
Şaşırtıcı sonuç: 30 saniyeden kısa yürüme molaları sırasında denekler, “kararlı durum” aşamasında daha uzun, sürekli yürüyüşe kıyasla yüzde 20 ila 60 daha fazla oksijen tüketti. Bu terim, metabolizmanın belirli bir yüke uyum sağladığı ve vücudun daha verimli çalıştığı bir durumu ifade etmektedir.
Çalışma yazarları, “Sonuçlarımız, zaman ortalamalı oksijen tüketiminin ve metabolik maliyetlerin, kısa koşularda uzun koşulara göre daha yüksek olduğunu gösteriyor” diye özetledi. Oksijen alımı, fiziksel aktivite sırasında enerji harcamasının bir ölçüsü olarak hizmet eder.
Yürüyüş molaları kilo vermek için bir ipucu mu?
Araştırmacılar bulgularının, örneğin obezite tedavisinde enerji harcamasını artırmayı amaçlayan eğitim programları için önemli çıkarımlara sahip olduğuna inanıyor. Bulgular aynı zamanda fiziksel kondisyonu zayıf olan ve istikrarlı bir metabolizmaya ulaşmak için daha fazla zamana ihtiyaç duyan kişiler için de geçerli olabilir.
Bu nedenle çalışmanın yazarları, egzersiz programlarını tasarlarken yürüme molalarının süresinin dikkate alınmasını savunmaktadır. Daha fazla kalori yakmak istiyorsanız uzun mesafeleri tek seferde yürümek yerine daha sık kısa molalar vermelisiniz.
(Resim: Jacek Chabraszewski / Shutterstock.com)
Yürürken kısa bir süre durmak, metabolizmanızı aynı mesafeyi tek seferde yürümekten daha fazla uyarır. Araştırmacılar bunun arkasında ne olduğunu açıklıyor.
Yürümek ve koşmak size iyi gelecektir, buna hiç şüphe yok. İnsan vücudu iki ayak üzerinde hareket edecek şekilde tasarlanmıştır. Yürümek kollarda, göğüste, sırtta, midede, leğen kemiğinde ve bacaklarda bulunan çok sayıda kasın çalışmasını sağlar. Beyin ayrıca karmaşık hareket dizilerini koordine etmek için de eğitilmiştir.
Duyuru
Günde 10.000 adım: bir pazarlama hilesi mi?
Birçok kişi her gün 10.000 adım atma kuralını takip ediyor. Peki bu sihirli sayı nereden geliyor? Cevap sizi şaşırtabilir: Bu, 1965 yılında bir Japon şirketinin pazarlama kampanyasından geliyor. O dönemde şirket, “10.000 adım sayacı” anlamına gelen “Manpo-kei” adında bir adım ölçeri piyasaya sürdü.
Sıradan bir tanıtım olarak başlayan şey, yıllar içinde genel bir sağlık mantrasına dönüştü. Bilim insanları 10.000 adım önerisini defalarca teste tabi tuttu ve değişen sonuçlar elde etti.
Çalışma gösteriyor ki: Tüm adımlar eşit şekilde oluşturulmaz
İtalyan araştırmacılar şimdi tüm adımların vücut üzerinde aynı etkiye sahip olmadığını öne süren yeni bulgular sunuyor. Francesco Luciano ve Milan Üniversitesi'ndeki ekibi, yürüyüş molalarının süresinin enerji tüketimini nasıl etkilediğini inceledi.
Bunu yapmak için, yaşları 27 civarında olan on sağlıklı gönüllü, on ila 240 saniye arasında değişen sürelerde bir merdiven asansörü ve koşu bandı üzerinde yürüdü. Araştırmacılar, katılımcıların yürüme aşamalarından önce ve sonra oksijen tüketimini ölçtüler.
Şaşırtıcı sonuç: 30 saniyeden kısa yürüme molaları sırasında denekler, “kararlı durum” aşamasında daha uzun, sürekli yürüyüşe kıyasla yüzde 20 ila 60 daha fazla oksijen tüketti. Bu terim, metabolizmanın belirli bir yüke uyum sağladığı ve vücudun daha verimli çalıştığı bir durumu ifade etmektedir.
Çalışma yazarları, “Sonuçlarımız, zaman ortalamalı oksijen tüketiminin ve metabolik maliyetlerin, kısa koşularda uzun koşulara göre daha yüksek olduğunu gösteriyor” diye özetledi. Oksijen alımı, fiziksel aktivite sırasında enerji harcamasının bir ölçüsü olarak hizmet eder.
Yürüyüş molaları kilo vermek için bir ipucu mu?
Araştırmacılar bulgularının, örneğin obezite tedavisinde enerji harcamasını artırmayı amaçlayan eğitim programları için önemli çıkarımlara sahip olduğuna inanıyor. Bulgular aynı zamanda fiziksel kondisyonu zayıf olan ve istikrarlı bir metabolizmaya ulaşmak için daha fazla zamana ihtiyaç duyan kişiler için de geçerli olabilir.
Bu nedenle çalışmanın yazarları, egzersiz programlarını tasarlarken yürüme molalarının süresinin dikkate alınmasını savunmaktadır. Daha fazla kalori yakmak istiyorsanız uzun mesafeleri tek seferde yürümek yerine daha sık kısa molalar vermelisiniz.