Kız Kulesi, İstanbul’un simgelerinden biri olmasının yanısıra harika görselliği ile şehirde ön plana çıkan
bir tarihi yapıdır. Bu yazımda fazla sıkıcı olmadan Kız Kulesi hakkındaki efsaneden söz etmeye çalışacağım.
Kız Kulesi hakkında birsürü efsane olsa da aralarından bir tanesi halk arasında daha çok biliniyor:
Eski dönemde bir krala kızı 18 yaşına girdikten sonra bir yılan tarafından sokularak öleceği söylenir ve bu
bir kehanete bağlanır. Kral da çaresiz bir şekilde denizin orta yerine bu kuleyi inşa eder. Kehanete inanarak
kızını buraya kapatan, üstüne bir dünya önlem alan kralın içi sonunda rahat etmiştir.. Derken kralın kızı
bir gün çok hastalanır. Hekimler onu tedavi etmek için adeta seferber olur ve kralın kızını iyileştirirler.
Kral, kızının iyileştiği günü bayram eder ve kızının iyileşmesiardı arkası kesilmeyen coşkulu törenlerle
kutlanır. Ufak bir ayrıntı hesap edilemez ve kuleye gönderilen bir üzüm sepeti içerisinden bir yılan çıkar
ve kızı sokarak öldürür. Rivayetlere göre kral kızına Ayasofya’nın üzerinde bir tabut yaptırmıştır ve
yılan kralın kızını halen rahatsız etmektedir.
Bir Başka Efsane>> Kaybeden Aşıklar(Bu bana daha ilgi çekici geldi doğrusu):
Hepinizin bildiği gibi Afrodit, Yunan mitolojisinde güzellik ve aşk tanrıçasıdır. Hero da onun rahibelerinden
biridir. Kız Kulesinde görev yapan Hero, rahibe olması nedeniyle cinselliğe, aşka yasaklıdır.
Kız Kulesinden bir tören için karşıya geçtiği sırada karşılaştığı Leandros ile birbirlerine ilk görüşte sırılsıklam
aşık olurlar. Hero ile Leandros’un görüşebilmeleri için Leandros’un geceleri o serin sularda yüzerek Kız Kulesine
ulaşması gerekmektedir. Yağmurlu bir kış gününde Leandros yüzerken bu serin sularda boğulur ve ölür. Hero da acısını
ancak kuleden kendini denize bırakıp intihar ederek dindirebilir.
İkidir efsaneyi mutlu sonla bitirememekten site kurucularından biri olarak ben de rahatsızım gerçekten. Her neyse,
gelgelelim bu efsaneden dolayı Kız Kulesi kavuşamayanların uğrak noktası olarak da simgeleşmiştir.
bir tarihi yapıdır. Bu yazımda fazla sıkıcı olmadan Kız Kulesi hakkındaki efsaneden söz etmeye çalışacağım.
Kız Kulesi hakkında birsürü efsane olsa da aralarından bir tanesi halk arasında daha çok biliniyor:
Eski dönemde bir krala kızı 18 yaşına girdikten sonra bir yılan tarafından sokularak öleceği söylenir ve bu
bir kehanete bağlanır. Kral da çaresiz bir şekilde denizin orta yerine bu kuleyi inşa eder. Kehanete inanarak
kızını buraya kapatan, üstüne bir dünya önlem alan kralın içi sonunda rahat etmiştir.. Derken kralın kızı
bir gün çok hastalanır. Hekimler onu tedavi etmek için adeta seferber olur ve kralın kızını iyileştirirler.
Kral, kızının iyileştiği günü bayram eder ve kızının iyileşmesiardı arkası kesilmeyen coşkulu törenlerle
kutlanır. Ufak bir ayrıntı hesap edilemez ve kuleye gönderilen bir üzüm sepeti içerisinden bir yılan çıkar
ve kızı sokarak öldürür. Rivayetlere göre kral kızına Ayasofya’nın üzerinde bir tabut yaptırmıştır ve
yılan kralın kızını halen rahatsız etmektedir.
Bir Başka Efsane>> Kaybeden Aşıklar(Bu bana daha ilgi çekici geldi doğrusu):
Hepinizin bildiği gibi Afrodit, Yunan mitolojisinde güzellik ve aşk tanrıçasıdır. Hero da onun rahibelerinden
biridir. Kız Kulesinde görev yapan Hero, rahibe olması nedeniyle cinselliğe, aşka yasaklıdır.
Kız Kulesinden bir tören için karşıya geçtiği sırada karşılaştığı Leandros ile birbirlerine ilk görüşte sırılsıklam
aşık olurlar. Hero ile Leandros’un görüşebilmeleri için Leandros’un geceleri o serin sularda yüzerek Kız Kulesine
ulaşması gerekmektedir. Yağmurlu bir kış gününde Leandros yüzerken bu serin sularda boğulur ve ölür. Hero da acısını
ancak kuleden kendini denize bırakıp intihar ederek dindirebilir.
İkidir efsaneyi mutlu sonla bitirememekten site kurucularından biri olarak ben de rahatsızım gerçekten. Her neyse,
gelgelelim bu efsaneden dolayı Kız Kulesi kavuşamayanların uğrak noktası olarak da simgeleşmiştir.