Kızartma Yağı Ölçüm Değerleri Kaç Olmalı ?

Zeynep

New member
Kızartma Yağı Ölçüm Değerleri Kaç Olmalı?

Kızartma, mutfaklarda sıkça tercih edilen bir pişirme yöntemidir ve çeşitli yiyeceklerin lezzetini artırır. Ancak, kızartma yaparken kullanılan yağın kalitesi ve doğru ölçüm değerleri son derece önemlidir. Yağ, yüksek sıcaklıklara maruz kaldığında kimyasal değişikliklere uğrar ve bu da sağlığımızı etkileyebilir. Kızartma yağı ölçüm değerlerinin doğru olması, hem sağlığı korur hem de yemeklerin kalitesini artırır. Bu makalede, kızartma yağı ölçüm değerlerinin ne olması gerektiği, hangi faktörlerin bu değerleri etkilediği ve sağlıklı bir kızartma için dikkat edilmesi gereken unsurlar ele alınacaktır.

Kızartma Yağının Isı Direnci ve Sıcaklık Ölçümü

Kızartma işlemi, yağın yüksek sıcaklıklara ulaşmasını gerektirir. Ancak her yağ, farklı sıcaklıklara dayanabilir. Yağın ısıya dayanıklılığı, kızartma için en önemli faktörlerden biridir. Kızartma yağı, genellikle 160°C ile 190°C arasında bir sıcaklıkta kullanılır. Yağ bu sıcaklıklara ulaştığında, genellikle besinler dışarıda çıtır bir doku kazanır ve iç kısımları ise pişer. Ancak bu noktada yağın dayanıklılığı önemlidir. Her yağın bir "dumanlanma noktası" vardır; bu nokta yağın kimyasal yapısının bozulmaya başladığı ve toksik maddeler üretmeye başladığı sıcaklıktır.

Yağın dumanlanma noktası, kullanılan yağ türüne göre değişir. Örneğin, zeytinyağının dumanlanma noktası 190°C civarındadır, oysa kanola yağı veya ayçiçek yağı gibi yağlar daha yüksek sıcaklıklarda kullanılabilir. Yağ dumanlanmaya başladığında, içerdiği sağlıksız bileşenler artar ve bu da hem sağlığınız için zararlıdır hem de yemeğin lezzetini olumsuz etkiler.

Kızartma Yağının Tazeliği ve Asidik Değerleri

Kızartma yağı, zamanla bozulur ve bu bozulma, asidik değerlerde artışa neden olur. Yağın asidik değeri, yağın kalitesini ve tazeliğini gösteren önemli bir ölçüttür. Yağ sürekli olarak kullanıldıkça, asidik bileşenlerin oranı artar. Bu da yağın daha fazla toksik bileşen üretmesine yol açar.

Taze yağın asidik değeri düşüktür ve genellikle 0.1 ile 0.5 arasında olur. Ancak, yağın sürekli olarak kullanılması ve yüksek sıcaklıklara maruz kalması, bu değerin 0.8 veya 1.0 seviyelerine çıkmasına neden olabilir. Bu noktada yağ, sağlıklı kızartmalar için uygun değildir ve değiştirilmesi gerekir.

Yağdaki asidik değer, yağın tadını da etkileyebilir. Yüksek asidik değerler, yiyeceklerin daha acı ve kötü bir tat almasına yol açar.

Yağın Oksidasyon Durumu ve Peroksit Değerleri

Yağ oksidasyonu, yağın hava ile temas etmesi sonucu meydana gelir ve peroksit değerleri ile ölçülür. Yüksek peroksit değerleri, yağın bozulduğunun ve kimyasal olarak değiştiğinin bir göstergesidir. Kızartma işlemi sırasında, özellikle yağı çok kez kullanırsanız, yağın oksidasyonu artar ve bu da peroksit değerlerini yükseltir.

Kızartma yağlarında peroksit değerinin ideal olarak 5 meq/kg’nın altında olması beklenir. Bu değer, yağın oksitlenme seviyesinin sağlıklı olduğunu gösterir. Ancak bu değer arttığında, yağın içeriğinde zararlı maddeler birikir. Kızartma yağı, oksitlenmeye başladığında hem sağlık açısından risk taşır hem de yiyeceklerin tadını bozar. Bu nedenle, yağı uzun süre kullanmaktan kaçınılmalı ve düzenli olarak değiştirilmelidir.

Yağda Hangi Faktörler Kirliliğe Yol Açar?

Yağda kirliliğe yol açan birden fazla faktör vardır. Bunlar, hem yağın kalitesini düşürür hem de kızartma işleminin sağlığımıza etkisini artırır. Yağda meydana gelen bu kirliliğin başlıca sebepleri şunlardır:

1. Yüksek Sıcaklıklar: Yağ yüksek sıcaklıkta kullanıldığında, içeriğindeki bileşikler bozulur ve toksik maddeler ortaya çıkar. Bu durum, yağın hem sağlık için zararlı olmasına hem de yiyeceklerin istenmeyen bir tat almasına neden olur.

2. Fazla Kullanım: Yağın tekrar tekrar kullanılması, yağın kalitesinin hızla bozulmasına yol açar. Kızartma sırasında yiyeceklerden çıkan su ve partiküller, yağda kirliliğe yol açar ve yağı daha çabuk bozar.

3. Yağdaki Su Miktarı: Kızartma sırasında yiyeceklerdeki su buharlaşır ve yağa karışabilir. Bu, yağı hızlıca bozarak kötü bir tat ve kokuya yol açabilir.

4. Fried Food (Kızarmış Yiyeceklerin Miktarı): Kızarmış yiyeceklerin içerdiği nişasta ve şekerler, yağı hızla kirletebilir. Özellikle patates ve hamur işlerinin yağda uzun süre tutulması, yağın bozulmasına yol açabilir.

Kızartma Yağını Değiştirme Zamanı

Kızartma yağı her ne kadar yeniden kullanılabilir olsa da, bir noktada değiştirilmesi gerekir. Yağ, fazla kullanıldıkça kimyasal yapısını kaybeder ve sağlıksız hale gelir. Yağın değişmesi gerektiğini anlamanın bazı göstergeleri vardır:

1. Kötü Koku: Yağ, eski ve bozulmuş hale geldiğinde, kızartma sırasında hoş olmayan bir koku yayar. Bu, yağın oksitlenmeye başladığını gösterir.

2. Renk Değişimi: Yağın rengi koyulaşmaya başlarsa, bu, yağın bozulduğunun bir işaretidir. Koyu renk, yağın oksitlendiğini ve kimyasal olarak değiştiğini gösterir.

3. Tat Bozukluğu: Yağ, her kullanıldığında yiyeceğin tadına sirayet eder. Eğer yiyecekleriniz, her zamankinden farklı ve kötü bir tat almaya başladıysa, yağın bozulmuş olma ihtimali yüksektir.

Sonuç

Kızartma işlemi sağlıklı bir şekilde yapılabilmesi için doğru yağ kullanımı ve ölçüm değerlerine dikkat edilmesi gerekmektedir. Yağda asidik değerlerin, peroksit değerlerinin ve oksidasyon seviyelerinin izlenmesi önemlidir. Aynı zamanda, kullanılan yağın sıcaklık dayanıklılığı ve tazeliği de göz önünde bulundurulmalıdır. Yağ her ne kadar tekrar kullanılabilse de, sürekli olarak eski yağ kullanmak, hem sağlık açısından zararlıdır hem de yemeklerin kalitesini olumsuz etkiler. Yağdaki kimyasal bozulmalar, yiyeceklerin lezzetini bozar ve sağlık için tehlikeli hale gelir. Bu nedenle, kızartma yağı düzenli olarak değiştirilmelidir.
 
Üst