Rüştiye Kim Açtı ?

Ceren

New member
Rüştiye Kim Açtı?

Rüştiye okulları, Osmanlı İmparatorluğu'nda modern eğitim sisteminin ilk adımlarından biri olarak kabul edilmektedir. Bu okullar, ilk kez 19. yüzyılın ortalarında, Tanzimat dönemi ile birlikte kurulmaya başlanmıştır. Bu makalede, rüştiye okullarının tarihsel arka planı, kuruluş amacı, kim tarafından kurulduğu ve bu okulların Osmanlı İmparatorluğu'ndaki eğitimdeki rolü ele alınacaktır.

Rüştiye Okullarının Tarihçesi

Rüştiye, köken olarak Arapça bir kelime olan "rüşd"ten türetilmiştir. "Rüşd", doğru yolu bulmak, akıl ve olgunluk anlamına gelir. Dolayısıyla, rüştiye okullarının adı, öğrencilere akıl ve olgunluk kazandırmayı hedefleyen eğitim kurumları olarak bir anlam taşır. Osmanlı İmparatorluğu'nda, bu okullar genellikle ilkokuldan sonra gelen, orta düzeyde eğitim veren kurumlardır.

Osmanlı'da rüştiye okullarının kurulmaya başlanmasının arkasında, Batı'dan gelen eğitim reformlarının etkisi büyük olmuştur. Bu dönemde, eğitimde Batı tarzı yenilikler uygulanmaya başlanmış ve bu süreç, Tanzimat reformlarıyla hız kazanmıştır. Tanzimat dönemi, 1839 yılında ilan edilen Tanzimat Fermanı ile başlar ve Osmanlı İmparatorluğu'ndaki sosyal, hukuki ve ekonomik yapıları modernize etmeyi amaçlamıştır. Bu dönemde, devletin eğitim politikasında da köklü değişiklikler yapılmış ve ilk modern eğitim kurumu olarak rüştiye okulları açılmaya başlanmıştır.

Rüştiye Okulunun Kuruluşunu Kim Gerçekleştirdi?

Rüştiye okullarının açılmasının öncüsü, Tanzimat reformlarını gerçekleştiren Osmanlı padişahı II. Mahmud’dur. Ancak, rüştiye okullarının sistematik hale gelmesi ve yaygınlaştırılması, Tanzimat döneminin önemli isimlerinden biri olan Sadrazam Mustafa Reşid Paşa’nın katkılarıyla mümkün olmuştur. Mustafa Reşid Paşa, Batılılaşma hareketlerinin savunucusuydu ve eğitimdeki reformların uygulanmasında etkili olmuştur. Rüştiye okullarının yaygınlaşmasında en önemli rolü üstlenen kişilerden biri olan Reşid Paşa, devletin eğitim politikalarındaki Batılılaşma yolundaki adımları atmıştır.

II. Mahmud’un eğitim alanındaki reformları, özellikle 1820’lerde başlamış olsa da, rüştiye okullarının kurumsal bir kimlik kazanması ve öğretim sistemi açısından daha belirgin bir şekilde gelişmesi Tanzimat dönemi ile olmuştur. Tanzimat reformları ile birlikte, İstanbul'dan başlayarak Osmanlı topraklarında çeşitli şehirlerde rüştiye okulları açılmaya başlanmış ve bu okullar halk arasında giderek daha fazla yaygınlaşmıştır.

Rüştiye Okullarının Amacı ve İşlevi

Rüştiye okullarının açılmasındaki ana amaç, Osmanlı toplumunun eğitim düzeyini yükseltmekti. Bu okullar, köylü ve şehirli çocukların temel eğitimlerini almalarını sağlamak, aynı zamanda onlara devlet dairelerinde görev yapabilmeleri için gerekli olan okuryazarlık ve matematik bilgilerini öğretmek için kurulmuştur. Rüştiye okulları, daha önceki medrese sistemine karşılık gelen bir model olup, modern eğitim metotlarını Osmanlı toplumuna tanıtmayı hedeflemiştir.

Bu okullarda verilen eğitim, geleneksel medrese eğitiminden farklı olarak, dini derslerin yanı sıra fen ve sosyal bilimlere de yer verilmesiyle dikkat çekmiştir. Öğrencilere Arapça ve Osmanlıca gibi dillerin yanı sıra, Türkçe, matematik, coğrafya, tarih ve hatta fen bilimleri gibi dersler de öğretilebilmiştir. Bu yönüyle, rüştiye okulları, Osmanlı'da daha önce var olmayan bir eğitim anlayışının temellerini atmıştır.

Rüştiye Okullarının Yaygınlaşması ve Etkileri

Rüştiye okullarının açılması, Osmanlı toplumunun modernleşme sürecindeki önemli kilometre taşlarından biridir. Bu okullar, ilk olarak İstanbul’da ve diğer büyük şehirlerde açılmaya başlanmış, zamanla Anadolu’nun çeşitli köy ve kasabalarına kadar yayılmıştır. Bu yaygınlık, eğitimdeki eşitsizliği azaltmış ve daha fazla insanın eğitime erişimini sağlamıştır.

Bununla birlikte, rüştiye okulları, Osmanlı İmparatorluğu'ndaki sosyal yapıyı da etkilemiştir. Özellikle köylerden gelen çocukların rüştiye okullarına devam etmesi, sınıf ayrımlarının zayıflamasına katkıda bulunmuş, eğitimli bireylerin devletin yönetim kademelerinde yer almasına olanak sağlamıştır. Rüştiye okulları aynı zamanda, Osmanlı'da laik eğitim anlayışının temellerini atmış ve bu anlayış, Cumhuriyet dönemi eğitim sistemine de ilham vermiştir.

Rüştiye Okullarının Sonraki Dönemlerdeki Yeri

Osmanlı İmparatorluğu'nun son yıllarına doğru, rüştiye okulları, daha modern eğitim sistemleri ve okulların gelişmesine zemin hazırlamıştır. Cumhuriyet’in ilanı ile birlikte, Osmanlı dönemindeki eğitim kurumlarının çoğu dönüştürülmüş veya kapatılmıştır. Ancak, rüştiye okulları, Türkiye Cumhuriyeti'nin eğitim sistemi içerisinde yer alan ilköğretim okullarının temellerini atmıştır.

Cumhuriyet dönemiyle birlikte, eğitimdeki reformlar daha da derinleşmiş ve köy enstitüleri, lise, üniversite gibi eğitim kurumları kurulmuştur. Bu bağlamda, rüştiye okullarının modern Türk eğitim sisteminin ilk halkası olarak kabul edilebileceği söylenebilir. Bugün hala, rüştiye okulları, Osmanlı İmparatorluğu’ndaki eğitim reformlarının bir simgesi olarak tarihe geçmiştir.

Sonuç

Rüştiye okullarının kuruluşu, Osmanlı'daki eğitim anlayışının modernleşmeye başladığı ve Batı etkisinin giderek arttığı bir döneme denk gelir. II. Mahmud’un başlattığı ve Mustafa Reşid Paşa’nın yönlendirdiği bu süreç, eğitimdeki önemli bir dönüşümün başlangıcı olmuştur. Rüştiye okulları, eğitimdeki yenilikçi adımları ve modernleşmeye olan katkılarıyla hem Osmanlı hem de Cumhuriyet dönemi eğitim sisteminin şekillenmesinde önemli bir rol oynamıştır. Bu okullar, halkın daha geniş kesimlerinin eğitime erişmesini sağlamış ve gelecekteki eğitim reformlarının temelini atmıştır.
 
Üst